27 Ekim 2009 Salı

tokat


                                                                          (tatar ramazan)

burnumdaki kemik gene burun deliklerimden birini tıkamış, öbür delikte tribe girip tıkanan deliğe ayak uydurmak bahanesiyle akmaya başlamıştı...

her neyse deyip (tavrım öyleydi sanırım ama dile getirmedim herhalde, insanın kendi kendisine her neyse demesi garibime gitti şuan) otrivine menthol burun spreyinden birer fıst! her iki deliğede uyguladım. geçmesini beklerken dışarı çıkmam gerektiği gerçeğini öğrenmiş bulundum. olsun dedim ( demedim öyle bi tavır içine girdim gene -kafa sallama falan- ) kalktım hazırlandım ve dışarı ilk adımımı attım. güneş mükemmeldi hava mükemmeldi her şey mükemmeldi. ana caddeye çıkmak üzereyken güneş tam karşıdan vuruyordu ve önümdeki hiçbir şeyi düzgün göremiyordum. her şey o kadar mükemmeldi ki 1 kız 3 erkek seçti gözlerim ve onları da eğleniyor zannettim. ben ilerlerken güneşte yavaş yavaş apartmanların arkasına gizleniyordu. sanki orada, o 4 kişinin yaşadıkları olaydan tırsıyor gibiydi. güneş saklandıkça gördüğüm görüntü netleşmeye başlamıştı ve...

bir tokat patladı !!

evet bunlar barzoydu ve ben yeni fark etmiştim. esas oğlan sevgilisine okkalı bir tokat vurmuş ardından obur eleman kızı korumaya çalışmış esas oğlan da sevgilim ile arama giremezsin bilağdeeeğğrrr diye yırtınıyordu. tam olayın şokunu atlattım zannediyordum ki esas oğlan, elemana ;

-bunun babası da böyle çıktı karşıma bilağdeeeğğğr iki tokatta ona patlattıımmm (hırıltı gurultu !!)

dedi ve o anda bambaşka bir dünyanın kapıları açıldı bana.

-bir öğrenci alır mısın ağabey...

26 Ekim 2009 Pazartesi

bir daha gördüm bu sefer daha net yada daha bulanık

çünkü hızlı adımlarla olay yerinden uzaklaşırken takılmış cihan haber ajansı kameralarına


bi kedi gördüm sanki




duygulandım lan.

cihan haber ajansı gecenin 3:30 unda Michael Jackson Thriller ının hali hazırda istanbul da yapılanını çekmiş.

her şey iyi hoş fakat oda ne.

-oğuz ?

-aaa !

-oğuz lan bu. adam napıyor orda lan oğuz hişş insan el sallar.

evet.

oğuzu gördüm sanki.

alışkanlıklar




geçenlerde fark ettiğim bir şey var. aslında bir konu var.


konu şu


selamlaşma


bakkala girdiniz. bir şeyler aldınız. bakkaldan çıkarken bakkal amca masasındadır ve siz ona hayırlı işler yada ne bileyim nejat işler filan dersiniz.


aynen öyle oldu


bakkaldan çıkarken bakkal amcaya hayırlı işler dedim. alışkanlığım olmuştu bu benim ve gene söyledim. ama bir sorun vardı.
bakkal amca her zaman oturduğu masasında oturmuyordu.


oda ne


bakkal amca bakkalın içinde bile değildi. çoktan bana bir şeyler satmış ve dışarı kaçmıştı. korkmuştu bakkal amca hayırlı işlerden. o gün bakkal amca hiçbir şeyden hayır beklemiyordu.


hayırlı işlerime cevap alamayınca bakkal amcanın orada hep oturduğu o bakkal amca masasında olmadığını fark ettim.


güldüm.






dipnot : fotoğrafı bu siteden aldım

baklava desene




oturmuş ossuruğumda mısır patlatırken
inci küpeli çocuk benden onun bloguna girmemi istedi. e bende girdim tabi. aralarda bakıyorumda pek yazmıyo yahu.
ben çok yazarım ya.

herneyse temayı değiştirince bu canım çekti bi. 
mmhhh... diye sesler çıkarmaya başladım kendimden korktum.

ossuruğumda patlattığım mısırları afiyetle yerken bir yandanda tema felan ayarladım lakin isim bulamadım. ismide inci küpeli çocuğa danıştım. nasıl dedim baklava deseni ?

baklava desene daha şık olur dedi

şık mı olmuş sizce ? 

A)şık olmuş.
YILI)şık olmamış.

cevaplarınızı benle beraber mısır yemeye bekliyorum.